DÜNYA ALERJİ HAFTASI BASIN BİLDİRİSİ

4-10 NİSAN 2017

Sayın Basın Mensupları ve Toplum Önderleri

Tüm dünyada 4-10 Nisan tarihleri arasında çeşitli etkinlikler ile kutlanan “Alerji Haftası” dolayısı ile Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği olarak aşağıdaki bilgilendirmeyi yapmak ihtiyacı duyduk.

  • Alerji Haftası; tüm dünyada 4-10 Nisan tarihlerinde kutlanmaktadır. Alerji Haftası Dünya Alerji Organizasyonu (WAO) önderliğinde geliştirilmiş ve zamanla tüm dünyada yerleşmiş bir uygulama olup amacı “Alerjik Hastalıklar konusunda farkındalığı artırmak, konuya dikkat çekmek ve toplumdaki bilgi düzeyini” arttırmaktır.
  • Alerjik hastalıklar yaş, cinsiyet, ırk, ülke farkı gözetmeden insanların %25-40’ını etkilemektedir.
  • Alerjik hastalıklar; hasta ve yakın çevresinde yaşam kalitesini ciddi bozukluktan sosyal izolasyona kadar kadar varabilen sorunlara yol açabilmektedir. Alerjik reaksiyonlar hastaları farklı derecelerde etkilerler. Hastalıklar kendiliğinden geçebilecek kadar hafif olabileceği gibi yaşamı tehdit edici nitelikte de olabilirler.
  • Alerjik hastalığı olan çocuklarda okul, yetişkinlerde ise iş devamsızlığı sık rastlanan bir durumdur.
  • Alerjik hastalıklar hem ülkemizde hem de dünyada sosyal güvenlik sistemlerinin en fazla harcama yaptığı hastalık gruplarının başında gelir.
  • Alerjk hastalıklar sağlık sistemi üzerine sık poliklinik ve acil başvurusu, hastane yatışı şeklinde ciddi bir yük oluştururlar.
  • Alerjik hastaların çoğu uygun tanı, tedavi ile hastalığın oluşturduğu yüklerden önemli oranda arınabilirler.
  • Alerjik hastalıkların maliyet etkin tedavisi ülkemiz ekonomisine yükünün azaltılmasında kritik öneme sahiptir.
  • Alerjik hastalıklar genelde bir çok branş hekimi tarafından teşhis ve tedavi edilmekte ise de sorunları kapsamlı olan, hastaya önemli yük oluşturan, hem sık hem de çok ilaç kullanılması gereken durumlarda “İmmünoloji ve Alerjik Hastalıklar Uzmanları” tarafından tedavi edilmektedirler.
  • Ülkemizde 230u çocuk alanında, 120si yetişkin alanda hasta gören toplam 350 adet “İmmünoloji ve Alerjik Hastalıklar Uzmanları” mevcuttur.
  • Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği “İmmünoloji ve Alerjik Hastalıklar Uzmanları”nın sürekli eğitiminin sağlanması, özlük haklarının geliştirilmesi ve yetkinliklerinin arttırılması konularında faaliyet gösteren ulusal nitelikte bir dernektir. Ülkemiz “İmmünoloji ve Alerjik Hastalıklar Uzmanları”nın uluslarası alandaki temsiliyetini Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği  sağlamaktadır.
  • Astım, alerjik nezle, atopik dermatit, ürtiker (kurdeşen), anjioödem, egzema, besin ve ilaç alerjileri toplumda sık görülen ve toplum tarafından bilinirliği nispeten yüksek olan alerjik hastalıklardır.
  • Bir hastada alerjik hastalıkların birden fazlasının birden görülmesi veya biri geçerken diğerinin başlaması sık görülen durumdur. Bu durum “atopik yürüyüş” olarak tanımlanır. Alerjik hastalıkların erken yakalanıp erken tedavi edilmesi hem hastanın yaşam kalitesinin arttırılması hem de yeni allerjilerin gelişiminin engellenmesi açısından önemlidir.
  • Bu yıl  alerji haftasında tüm dünyada ürtiker (kurdeşen)” konusunda farkındalığın arttırılması amaçlanmaktadır.
  • Ürtiker halk arasında “kurdeşen” veya “dabaz” olarak bilinir ve vücudumuzun değişik bölgelerinde ortaya çıkan soluk kırmızı renkli kabarıklıklardır. Bu döküntüler çoğunlukla bir kaç saat içinde olmak, üzere maksimum 24 saat içinde iz bırakmadan gerilerler. Bir döküntü solarken aynı yerde veya vücudun başka yerinde yenileri çıkabilir. Lezyonların büyükleri değişkendir ve birleşerek çok daha büyük lezyonlar oluşturabilirler. Genellikle kaşıntılıdır, fakat yanma ve batma hissi de eşlik edebilir. Bir grup hastada, hekimlerin anjiödem olarak isimlendirdikleri; dudaklar, kulak kepçesi, el ve ayak sırtı gibi bölgelerde ortaya çıkan şişliklerde eşlik edebilir.
  • Hekimler ürtikeri süresine ve nedenine göre sınıflarlar. Eğer bulgular 6 haftadan kısa sürüyorsa “akut ürtiker”, 6 haftadan uzun sürüyorsa “kronik ürtiker” olarak isimlendirirler. Akut ve kronik ürtikerin nedenleri oldukça farklıdır. Akut ürtiker başlıca infeksiyonlar, ilaçlar, besinler ile ilişkili iken kronik ürtiker ise çoğunlukla bağışıklık sistemindeki anormal bir durumun sonucu olarak oluşur. Fiziksel ürtiker ise yalnızca fiziksel uyaranlar ile oluşan ürtikerdir ve tetikleyen uyarana göre isimlendirir.
  • Akut ürtiker, çoğunlukla selim seyirli bir durumsa da  tipine ve oluşturan nedene bağlı olarak hayati tehdit eden bir reaksiyon olarak seyredebilir. Bir enfeksiyonun seyri sırasında gelişen ürtiker genellikle selim seyrederken, enfeksiyon sırasında kullanılan antibiotiğe bağlı olarak gelişenler hayatı tehdit edebilirler.
  • Ürtikerin bilinen bir nedeni var ise en etkili ve basit tedavi o etkenden uzak durulmasıdır. Bunun münkün olmadığı durumlarda başta antihistamin denilen ilaçlardan yararlanılır. Şiddetli olgularda kortizon tedavisine ihtiyaç duyulabilir. Tedavinin süresi ve dozu hastalığın şiddeti ile ilşkilidir.
  • Kronik ürtiker aylarca, yıllarca ve hatta ömür boyu sürebilir. Kronik ürtiker tıpkı akut ürtiker gibi antihistaminler, kortizon içeren ilaçlar ile tedavi edilir. Son yıllarda; bağışıklık siteminin spesifik bölgelerine müdahale eden tedaviler kronik ürtiker tedavisinde yeni bir çığır açmıştır.
  • Alerjik hastalıklar hakkında hem hekimlere hem de halka yönelik güncel ve doğru bilgilere derneğimizin “aid.org.tr” adresli web sitesinden ulaşılabilir.

Sağlıklı, mutlu ve huzurlu günlerde birlikte olmak dileklerimizle “Dünya Alerji Haftası”nı kutlar; tüm hekimleri, kamu yetkililerini, Ulusal örgütleri ve Ulusal ve yerel medyayı birlikte çalışmaya davet ediyoruz.  Katkılarınız ve desteğiniz için teşekkür ederiz. Saygılarımızla.

Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği

Adına

Prof.Dr.Bülent Enis Şekerel (Başkan)